LİMİT GÖKYÜZÜ
Zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın, tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim şeklidir. Sosyal medya platformlarında insanlarla buluşur ve iletişimde bulunursunuz. İnsanlara yardım eder, yardım alır, sorularına cevap verir ve kendi sorularınızı sorarsınız. Bu bakımdan sosyal medya resmî olmayan eğitim yollarından da bir tanesidir.
Sosyal medya ilk başlarda insanların sosyalleşmesini ve internet üzerinden mesajlaşmasını sağlamak amacıyla kurulmuştu. İlerleyen zamanlarda sosyal medyanın içerisine reklam yerleştirmeleri ile kullanıcılar bir ürün haline getirildi ve burada artık şirketler için kazanmanın basit bir yolu oluşturuldu. Tabii ki zamanla ürün haline getirilen kullanıcılarda para kazanmaya başladı aslında çok güzel bir ticaret kuruldu. Burada dışarıdan baktığınızda bir problem yok ancak asıl görmediğimiz/görmezden geldiğimiz bir konu “ Kişisel Veri “.
Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, aynı zamanda kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler de kişisel veridir. Bir kişinin belirli veya belirlenebilir olması, mevcut verilerin herhangi bir şekilde bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmesi suretiyle, o kişinin tanımlanabilir hale getirilmesini ifade eder.
“ Kişisel Veri Nedir? “ başlığı altında yer alan verilerimiz gibi verilerimizi ücretsiz bir şekilde sosyal medya platformlarında paylaşıyor ve hem şirket sahipleri hem kullanıcıların görebileceği şekilde “ herkese açık “ olarak yerleştiriyoruz. Bu tür verilerimiz tabii ki yasal düzenlemeler altında izin verdiğimiz kadarıyla işleniyor ve kullanılıyor. Şu anda gelişmekte olan yapay zeka teknolojilerinin gelişmesinin temelini atan aslında biz “ Sosyal Medya Kullanıcılarıyız “.
Aslında baktığımızda yeni çıkan yapay zeka teknolojilerine bize neden zarar olsun? Diye sorabiliriz çünkü 1-2 cümle girerek bize makale yazmasını istiyoruz ve anında yazıp gönderiyor değil mi? Bu dakikadan sonrası artık benim kendi analizim ve düşüncelerim ile dolacaktır. ( Bilimsel olarak hâlâ zararlarını net bir şekilde söyleyemediğimiz için tahmini olarak gelecekteki evrimleşmesini hayal edeceğiz ) Sosyal medya ile gelişen yapay zeka teknolojilerinin bizlere en büyük zararı insan olmayan ama insan beyniyle çalışan teknolojiler olması, mutfağa girdiğinizde sizin yerinize saati geldiğinde suyu kaynatması gereken bir kettle ( su ısıtıcısı ) olması güzel bir şey olmalı değil mi? ya da saati geldiğinde çalışan bir bulaşık makinesi ancak bunlara yükleme yapması gereken bir kişi olmalı e tabii ki bu da insan olacak. Buraya kadar her şey normal görünüyor aslında, ancak ilerleyen boyutlara geçtiğimizde artık bizden emir bekleyen robotlar olmak yerine emir veren robotlar olacak sabah saat 7’de sizi uyandıran bir telefon ve ardından telefonunuza bir mesaj geldiğini düşünün “ Kettle’a su koy! “ sert bir dil kullanan Kettle artık sizden su koymanızı istemek yerine emredecek. Bulaşık makineniz dünden kalan değil 10 dakika önce su içtiğiniz bardağınızı koymanızı emredecek. Artık robotlar bizim için değil biz onlar için çalışacağız çünkü insan beyni ile donatılmış birer cihaz olacaklar. Şu anda bu size saçma gelebilir ama düşünsenize %10 şarj altına inen bir telefon “ Pil bitiyor! Şarja Tak “ dediğinde koşarak şarj aleti bulup priz yanında bitmiyor muyuz? Bi’ düşünelim
İnsan beyni tabii ki diğer hayvanlardan daha gelişmiş ve çok odaklı düşünebilecek bir sistemdir, robotlara yani hiçbir zekası olmayan hatta varlığı bile olmayan ancak artık bizim tarafımızdan var olan bu zeka sistemine yükleme yapan bizleriz. Yapay zeka artık insan olma yolunda ilerliyor çünkü biz insanlar bir kelime öğrenirken bile bir kişiden öğreniyoruz, okula gidiyoruz ve bir öğretmen tarafından cümleler, kelimeler, yazımlar öğreniyoruz ancak yapay zeka bunu yapmak yerine tek bir kişiden değil internete bağlanıp milyonlarca-milyarlarca insanın beynini okuyup onlardan öğreniyor bu öğrenme hızı ve işleyişi karşısındaki insanlara karşı çok daha öne çıkmasını sağlıyor. Buradaki tehlike boyutu insanın yapay zekayı tek bir insan gibi görmesi, bir fiziksel kavga düşünelim tek başınasınız ve karşınızda bir kişi var o kişiyle kavga ettiğinizde kavgayı kazanma olasılığınız %50’dir değil mi? Ancak karşınızdaki kişi 1 değil 1 milyon olarak düşünün olasılığı siz hesaplayın. İşte yapay zekaya karşı insanın şansı karşısındaki 1 milyon insana eşittir. Çünkü yapay zeka 1 kişiden değil 1 milyondan fazla kişiden besleniyor yani karşınızda o kadar insan olduğunu hayal ederek tekrar yazdıklarımı düşünün.
Peki ne olacak? İşte güzel soru bu, ne olacağını gerçekten bilmiyoruz, bu kadar insanın beynini okuyan ve sürekli kendini yenileyen bir zeka sistemine karşı insan beyni yetersiz kalıp kendini ona teslim edecek mi? Yoksa onu imha edecek kadar gelişebilecek mi? İşte bunu bilmiyoruz. Yapay zeka başta zararsız görünebilir ancak ileri boyutlarda düşününce insanı korku salıyor. Sosyal medya konusundan nasıl buraya geldik diye tekrar düşünürseniz tekrar özetlemem gerekirse, sosyal medyalar aracılığıyla yapay zekayı besliyoruz, ona okuyabileceği araştırabileceği ve kendini geliştirebileceği veriler sunuyoruz. Yani bir insandan ders almak yerine bir milyondan fazla insandan ders almasını sağlıyoruz. Bu da ihtimallerini çoğaltarak olasılıklarını daha net hesaplayıp kıyaslamalar yaparak başarı oranını arttırıp psikolojik olarak insanlara istediklerini yaptırmayı başarması anlamına geliyor. Kettle’ın “ Su Koy! “ emri vermesi gibi.
Teknoloji olarak güzel bir ilerleme kaydetse de sosyal medya tehlikeli boyutlara doğru evrimleşiyor ve bu evrimleşmede sizlere tavsiyem lütfen kendi verilerinizi bu kadar açık paylaşmayın. Yapay zeka sizden verilerinizi istedikçe kaçamak cevaplar verin, insan beyninin küçülmesine ve yapay bir zekanın karşısında ezilmesine izin vermeyin. Bizler çok güçlüyüz ve gücümüzü kaybedemeyiz. Okuduğunuz için teşekkürler.
Batuhan Dertkesen