Deprem Nedir?

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya halk arasında zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır.

Deprem Anında Açık Alandaysanız;

– Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır.

– Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir.

– Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır.

– Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.

– Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.

Neler Yapmalıyız?

Deprem Anında Bina İçerisindeyseniz;

Kesinlikle panik yapılmamalıdır.

– Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.

– Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.

– Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.

– Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK, Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, Düşmemek için sabit bir yere TUTUN

– Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.

– Balkona çıkılmamalıdır.

– Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.

– Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.

– Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.

– Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.

– Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır.

– Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.

– Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir.

– Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir.

– Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.

– Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.

Depremin Psikolojik Etkileri

Deprem olgusunu, hayat rutinlerimizi her alanda ve farklı şiddetlerde etkileyen, değiştiren bir doğal yaşam olayı olarak değerlendirebiliriz. Söz konusu değişikliklerden olumsuz etkilenmemizin temel sebeplerinden biri, gündelik hayatımızın aksine başımıza gelen bu yeni süreci kontrol edemiyor oluşumuzdur. Buna bağlı olarak, yaşadığımız değişimlere sürecin çeşitli evrelerinde farklı duygular ve düşünceler eşlik edebilir. daha fazla

BGO Yorumları

Deprem hayatta beklemediğimiz anlarda karşımıza çıkan bizleri doğa açısından gelecek için olumlu ancak yaşam koşulları için olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu durumda yapabileceğimiz en iyi şey temkinli davranıp kendi/aile ve çevremizi tehlikeye atmadan kontrollü hareket etmektir. Hayatta her şeyin olabileceğini ve her şeyin bir sonu olduğunu unutmamak bizleri rahatlatacaktır. Psikolojik olarak yaşadığınız anksiyete, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklarınızın arttığını biliyoruz ancak bunları azaltmanın en iyi yolu hayatta her şeyin olabileceğini bilmek ve elinizden geleni yaptıktan sonra artık daha fazlasını yapabilecek gücünüzün olmadığını kabullenmeniz. Bizler süper kahramanlar değiliz ve diğer insanlardan farkımız yok hepimiz elimizden geleni yapıp gerisini kaderimize bırakmak zorundayız. Bunu okuyan kişi senden ricam kendini kasma her şey güzel olacak sadece sabır ve dikkat ile. Seni Seviyoruz 

Deprem Psikolojisi Nasıl Atlatılır?

Öncelikle her ne kadar sonuçları bambaşka olsa da deprem olayına verdiğimiz tepkilerin yaşamdaki diğer beklenmedik olaylara karşı verilen tepkilerle benzer olduğunu fark etmek önemlidir.

Bir başka deyişle gündelik hayat akışının dışında gerçekleşen olaylarla karşılaştığımızda verdiğimiz ‘anormal’ tepkiler, yaşadığımız süreç bağlamında gayet sağlıklı yanıtlardır. Önemli olan bunu kabul ederek iyileşme sürecine başlamaktır. İyileşme sürecinin kısa sürmeyeceği ve daha önce bahsi geçen stres tepkilerinin devam edebileceği bilgisi, bir diğer önemli gerçekliktir. Ne yaşanan acılara saplanıp kalmanın ne de depremi hafife alıp görmezden gelmenin bir faydası dokunmayacaktır. Bunun yerine depremin elimizde olmadan gerçekleştiğini ve acı bir olay olduğunu kabul edip elimizden gelenlere yani kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmak daha gerçekçi ve faydalı bir adım olacaktır.

Kaynakça